Çon Tutmak Ne Demek? Felsefi Bir İnceleme Filozof Bakışıyla: İnsan ve Toplum Arasındaki Anlam Arayışı Felsefe, insanın varlık, bilgi ve değerler üzerine sürekli bir sorgulama ve anlam arayışıdır. Felsefi düşüncenin doğasında, sadece evrenin ya da insanın varoluşunu değil, aynı zamanda bireylerin bu dünyadaki yerini ve ilişkilerini de anlamaya yönelik bir derinlik arayışı vardır. Bu yazıda, pek çok kişi tarafından kullanılan bir tabir olan “çon tutmak” kavramını, felsefi bir perspektiften irdeleyeceğiz. Bu terimi, sadece günlük yaşamda kullanılan bir deyim olarak değil, daha derin, etik, epistemolojik ve ontolojik boyutlardan ele alacağız. Çon tutmak, kelime anlamı olarak, bir şeyi iddialı bir şekilde tutma…
Yorum BırakSahne ve İlham Yazılar
Tıfık Ne Demek? Güç, Toplum ve Siyaset Üzerine Bir Analiz Bir Siyaset Bilimcisinin Girişi: Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Güç, toplumların yapısını şekillendiren temel bir unsurdur. Her birey ve grup, toplumsal düzende belirli bir güç alanına sahiptir ve bu güç ilişkileri, bireylerin hakları, özgürlükleri ve rollerini belirler. Siyaset bilimi, bu güç dinamiklerini analiz ederek toplumların nasıl işlediğini anlamaya çalışır. “Tıfık” kelimesi, gündelik dilde genellikle bir anlam taşır, ancak bir siyaset bilimcinin bakış açısından, kelimenin taşıdığı toplumsal ve politik anlamlar, çok daha derinlemesine incelenebilir. “Tıfık” nedir, neyi temsil eder, ve siyasetteki güç ilişkileriyle ne şekilde bağlantılıdır? Bu yazıda, “tıfık” kelimesinin, iktidar,…
Yorum BırakKeyfimin Kahyası Misin? Gerçekten Ne Demek? “Keyfimin kahyası misin?” cümlesi, özellikle Türkçe konuşulan ortamlarda sıkça duyduğumuz, biraz dalga geçen, biraz da sinir bozan bir ifadeye dönüştü. Hani bazen biri sizin ruh halinize çok fazla müdahale ettiğinde, ona böyle bir soru sorarsınız, değil mi? İzmir’de yaşayan, sosyal medyada aktif ve tartışmayı seven biri olarak, bu lafın tam olarak ne anlama geldiği üzerine uzun bir sohbet yapmak istiyorum. Çünkü, bana kalırsa bu ifade hem yerinde, hem de gereksiz bir şekilde kullanılıyor. “Keyfimin Kahyası Misin?” Ne Anlama Geliyor? Bismillah! Gelin şimdi bu ifadenin kökenine inelim. “Keyfimin kahyası misin?” aslında oldukça sert bir sorgulama.…
Yorum BırakHududu Bilmek Ne Demek? Gündelik Hayattan Komik Bir Analiz İzmir’de yaşıyorum, yani hayat her zaman biraz daha eğlenceli, biraz daha sakin. Ama bir yandan da burada yaşayan herkesin hayatı fazlasıyla “derin” (bunu ben kendim gibi düşünüyorum aslında). Şimdi gelin, “Hududu bilmek ne demek?” sorusuna bir bakalım. Çünkü, her şey bir noktada bu soru ile ilgili olabilir, hatta bazen hayat da bir hududu bilme meselesine dönüşebilir. Hududu Bilmek: Daha Derin Bir Anlam Evet, “Hududu bilmek” ilk bakışta çok ağır bir kavram gibi gelebilir. Kulağa biraz felsefi geliyor değil mi? Ama bir kere anlayınca, aslında oldukça basit bir şey. Hududu bilmek, bir…
Yorum BırakSerbest Meslekler Hangileridir? Pedagojik Bir Bakış Hepimiz bir şekilde öğrenmeye maruz kaldık. Kimi zaman okullarda, kimi zaman iş dünyasında, bazen de hayatın içinde karşımıza çıkan anlarda. Öğrenmenin dönüştürücü gücü, insanın hem kendisini hem de çevresini şekillendirme kapasitesini artırır. Ve belki de serbest meslekler, bu süreçte öğrenmeyi hem kişisel gelişim hem de toplumsal anlamda daha geniş bir perspektiften keşfetmek için fırsatlar sunar. Serbest meslekler denildiğinde, aklımıza farklı alanlarda bağımsız çalışan bireyler geliyor. Ancak bu alanları sadece iş olarak görmek değil, eğitim, öğrenme teorileri ve toplumsal etkileşim perspektifinden de ele almak önemlidir. Çünkü serbest mesleklerin büyüklüğü ve çeşitliliği, her bireyin öğrenme yolculuğuna…
Yorum BırakSaçların Temiz Olduğunu Nasıl Anlarız? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Bakış Görünüşte basit bir soru: “Saçların temiz olduğunu nasıl anlarız?” Ancak, bu soru, yalnızca bireysel hijyenin ötesine geçerek, toplumsal yapıları, iktidar ilişkilerini ve demokrasi anlayışlarını sorgulamamıza olanak tanıyabilir. Saçların temiz olup olmadığını anlamak, bireyin özbenliğini ve kamusal kimliğini nasıl inşa ettiğini, ideolojilerin nasıl şekillendiğini ve en önemlisi, toplumsal düzenin hangi normlar etrafında döndüğünü anlamamıza yardımcı olabilir. Hadi gelin, bu soruyu siyaset bilimi ve toplumsal düzen perspektifinden ele alalım. Saç ve Toplumsal Düzen: İktidar, Normlar ve Temizlik Saçların temiz olup olmadığını belirlemek, sadece fiziksel bir değerlendirme değildir. Aynı zamanda, bu sorunun toplumsal…
Yorum BırakOsmanlı Sarayı: Toplumsal Yapıların, Güç İlişkilerinin ve Cinsiyet Rollerinin Yansıması Osmanlı Sarayı, sadece mimarisi ve görkemiyle değil, aynı zamanda toplumsal yapılar ve bireylerin etkileşimleri açısından da dikkat çeken bir kurumsal yapıdır. Bugün, sarayın bölümleri üzerine düşündüğümüzde, yalnızca taşlar ve duvarlar arasında geçmişin izlerini görmekle kalmıyor, aynı zamanda bir dönemin toplumsal normlarına, güç ilişkilerine ve kültürel pratiklerine de ışık tutuyoruz. Saray, toplumun farklı sınıflarından gelen bireylerin bir arada var olabildiği, ancak aynı zamanda onları belirli bir hiyerarşi içinde düzenleyen bir mekanizma olarak işlev görüyordu. Bu yazıda, Osmanlı Sarayı’nın bölümlerini, toplumsal adalet ve eşitsizlik perspektifinden ele alarak, sarayda var olan güç ilişkilerini…
Yorum BırakNietzsche Ağladığında Ne Anlatıyor? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimeler, bir anlatıcının ruhunun derinliklerinden yükselen yankılardır. Bir metin, sadece anlatılanların değil, aynı zamanda anlatanın içsel dünyasının da bir yansımasıdır. Edebiyat, insan deneyimini anlamak ve ifade etmek için kullanılan güçlü bir araçtır; bazen okurun ruhunda bir iz bırakır, bazen de düşünceleri ve duyguları yeniden şekillendirir. Friedrich Nietzsche’nin ağlaması, tam da böyle bir anı simgeler: İçsel çatışmanın, insan ruhunun kırılganlığının ve varoluşsal yalnızlığın en derin ifadesi. Ancak, bu ağlama sadece bir duygu boşalması değildir; Nietzsche’nin felsefesiyle iç içe geçmiş bir sembol, bir varoluşsal uyanıştır. “Nietzsche Ağladığında” adlı eser, bu felsefi derinlikleri edebi bir…
Yorum BırakMevlana Neden Rûmî Deniyor? Kültürel Görelilik ve Kimlik Arayışı Dünya, sonsuz kültürel çeşitliliğiyle adeta bir mozaik gibidir. Her bir parça, kendine has özellikler, inançlar ve ritüellerle şekillenir. Bu çeşitlilik, farklı toplumların tarihini ve yaşam biçimlerini anlamamıza olanak tanırken, aynı zamanda birbirimizi anlamamızı engelleyen sınırlar da yaratabilir. Ancak, bazen bu sınırlar, farklı kültürlere ait kimlikleri ve sembolleri keşfederken, anlamlı bir köprüye dönüşebilir. Mevlana Celaleddin Rumi’nin “Rûmî” olarak biliniyor olması da bu kültürel etkileşimin, kimlik oluşumunun ve sembolizmin bir örneğidir. Bu yazıda, Mevlana’nın neden “Rûmî” olarak tanındığını antropolojik bir bakış açısıyla inceleyeceğiz. Kültürel Görelilik ve Kimlik Arayışı Kimlik, sadece bir kişinin kendini…
Yorum BırakMaddi Yardımlaşma: Psikolojik Bir Mercekten Bakış Kendi içimde, insan davranışlarının ardındaki duygusal ve bilişsel süreçleri anlamaya çalışırken sıkça karşılaştığım bir soruya takıldım: Neden insanlar başkalarına maddi yardımda bulunuyor? Yardım etmek, bazen bir içgüdü, bazen de bilinçli bir seçim olabilir. Ama gerçekten, insanın başkasına maddi yardımda bulunmasının ardında ne gibi psikolojik dinamikler var? Bu soruyu anlamak, insan doğasının derinliklerine inmeyi gerektiriyor. Belki de maddi yardımlaşmanın sadece bir davranış değil, insan ruhunun yansıması olduğunu anlamak, bize farklı bir bakış açısı kazandırır. Maddi yardımlaşmanın psikolojik boyutları, bilişsel, duygusal ve sosyal süreçlerle iç içe geçmiş durumda. Bunu anlamak, insanların birbirine yardım etme kararlarını şekillendiren…
Yorum Bırak